Hani bir ân gelir... Ve söylenmez sözler söylenir olur!
.....
Hani bir ân gelir...
Mutluluk pembe bir ipek mendil gibi savrulur loş odada!
.....
Hani bir ân gelir...
Bir ân gelir...
Hani bir göz bir göze gelir.
Hani öyle bir ân gelir ki;
En ?gelinmez? yollarla en ?varılmaz?
yolların senle ben arasındaki yarda boyun büktüğünü görürsün...
Bu yar; iki yâr arasıdır! ..
Her yar iki yâr arasıdır! ..
Ve üstelik;
Yaralar yara benzer
Her yar yaraya benzer!
Yar başında duruşum;
Yâre nâraya benzer! ...
Halbuki gök yerin...
Halbuki gök yarın...
Halbuki gök yârin içindedir bu mesafelerde! ..
.....
Veya gök mavi bir hançer gibi dalıvermiştir de toprağın içine; şimdi toprak
kendi içindeki kocca bir yarayı yâr bilmiş...
Kendini parçalayan kooskoca bir yar başına türbedar olmuştur! ! !
Halbuki hep...
Hep iki yârdır;
Bir yar başında duran...
.....
Her yar yâri gördüğüm rüyadır! ..
Yolun biri gözlerinden başlaar senden içeri gider; diğeri gözlerimden benden içeri...
Bir yar oluşur her yârin arasında kalan boşlukta! ..
Ben yarın bir duvarı olup sana bakarım bu yandan...
Sen yarın bir duvarı olur o yandan bana bakarsın! ..
Ve en derinimden gelip en derinine gidebilecek olan yol ile
en derininden çıkıp en derinime inebilecek olan gökkuşağı ?bakışlarımızda? kopar! ..
Biz sarılmadıkça...
.....
Yarlar kaldıkça yârlar arasında! ..
Hani bir ân gelir...
Ve söylenmez sözler söylenir olur!
.....
Hani bir ân gelir...
Mutluluk pembe bir ipek mendil gibi savrulur loş odada!
.....
Hani bir ân gelir...
Bir ân gelir...
Hani bir göz bir göze gelir...
Hani bir ân gelir...
Bir ân...
Bakışlar düğümlenir;
Bütün yarlar silinir
Sıra söylenmezlere gelir...
.....
Hani bir ân gelir...
Mutluluk pembe bir ipek mendil gibi savrulur loş odada!
.....
Hani bir ân gelir...
Bir ân gelir...
Hani bir göz bir göze gelir.
Hani öyle bir ân gelir ki;
En ?gelinmez? yollarla en ?varılmaz?
yolların senle ben arasındaki yarda boyun büktüğünü görürsün...
Bu yar; iki yâr arasıdır! ..
Her yar iki yâr arasıdır! ..
Ve üstelik;
Yaralar yara benzer
Her yar yaraya benzer!
Yar başında duruşum;
Yâre nâraya benzer! ...
Halbuki gök yerin...
Halbuki gök yarın...
Halbuki gök yârin içindedir bu mesafelerde! ..
.....
Veya gök mavi bir hançer gibi dalıvermiştir de toprağın içine; şimdi toprak
kendi içindeki kocca bir yarayı yâr bilmiş...
Kendini parçalayan kooskoca bir yar başına türbedar olmuştur! ! !
Halbuki hep...
Hep iki yârdır;
Bir yar başında duran...
.....
Her yar yâri gördüğüm rüyadır! ..
Yolun biri gözlerinden başlaar senden içeri gider; diğeri gözlerimden benden içeri...
Bir yar oluşur her yârin arasında kalan boşlukta! ..
Ben yarın bir duvarı olup sana bakarım bu yandan...
Sen yarın bir duvarı olur o yandan bana bakarsın! ..
Ve en derinimden gelip en derinine gidebilecek olan yol ile
en derininden çıkıp en derinime inebilecek olan gökkuşağı ?bakışlarımızda? kopar! ..
Biz sarılmadıkça...
.....
Yarlar kaldıkça yârlar arasında! ..
Hani bir ân gelir...
Ve söylenmez sözler söylenir olur!
.....
Hani bir ân gelir...
Mutluluk pembe bir ipek mendil gibi savrulur loş odada!
.....
Hani bir ân gelir...
Bir ân gelir...
Hani bir göz bir göze gelir...
Hani bir ân gelir...
Bir ân...
Bakışlar düğümlenir;
Bütün yarlar silinir
Sıra söylenmezlere gelir...