Sefiller
Yoksul bir köylü olan Jean Valjean, hırsızlık nedeniyle kürek cezasına çarptırılmış ve 19 yıllık kürek mahkumiyetinin bitmesinin ardından şartlı olarak tahliye edilmiştir. Toplumdan dışlanmış olan Valjean’a sadece Digne kasabasının piskoposu iyi davranır. Fakat Valjean, piskoposun gümüş yemek takımlarını çalarak kendisine iyi davranan adama ihanet eder. Polis tarafından yakalanan Valjean’a yine piskopos yardım eder ve polislere yalan söyleyerek kendisini kurtarır. Piskoposun yemek takımlarını kendisine hediye etmesi Valjean’ı çok şaşırtır. Piskoposun iyiliklerinden çok etkilenen Valjean kasabadan ayrılır ve yeni bir hayata başlar.
Adını Monsieur Madeleine olarak değiştiren Valjean, piskoposun hediye ettiği yemek takımlarını satarak bir iş kurar. Üretimde yaptığı yeniliklerle fabrikasını büyütür ve kısa sürede zengin olur. İnsanlara yaptığı iyilikler ve yardımlar ile herkesin sevgi ve saygısını kazanır, kasabanın belediye başkanı olur. Valjean’ın fabrikasında çalışan Fantine adlı genç bir kadının gayrimeşru bir çocuğu vardır. Bu durumdan rahatsız olan diğer çalışanların baskısı sonucunda ustabaşı, Fantine’yi işten çıkartır. Fantine kızına bakabilmek ve ilaç alabilmek için her şeyini satar ve sonunda fahişelik yapmak zorunda kalır. Bie müşterisiyle kavga eden Fantine, polis müdürü Javert tarafından yakalanır. Tam bu sırada belediye başkanı Valjean olaya müdahale eder ve çok kötü durumda olan genç kadının hastaneye götürülmesini sağlar. Bu sırada başka bir olay daha meydana gelir ve Valjean, bir arabanın altında kalan bir adamı tek başına kurtarır. Bu olay, polis müdürü Javert’te, belediye başkanının, uzun süredir peşinde olduğu Jean Valjean olabileceği şüphesini doğurur. Halbuki Javert, kısa bir süre önce Valjean’ın yakalandığı haberini almıştır. Suçsuz bir insanın hapse gireceğini öğrenen Valjean, duruşma günü mahkemeye gider ve her şeyi itiraf eder. Bu durum mahkemede şaşkınlık yaratır, Valjean da fırsattan yararlanarak kaçmayı başarır.
Kasabaya dönen Valjean, hastanede olan Fantine’yi ziyaret eder ve kızına bakacağına söz verir. Bu sırada Javert de hastaneye gelir, fakat Valjean polisi atlatmayı başarır. Çok kötü durumda olan genç kadın Fantine, Javert’i karşısında görünce korkusundan hayatını kaybetmiştir. Javert’ten kurtulmayı başaran Valjean ise bir süre sonra yakalanır ve ömür boyu kürek cezasına çarptırılır. Buradan da kurtulmayı başaran Valjean, Fantine’nin kızını bulmaya karar verir. Fantine, kızı Cossette’yi bakmaları için Thenardier’lere vermiş ve her ay para göndermiştir. Valjean, Thenardier’lere bir miktar para verir ve kızı alır, birlikte Paris’e giderler.
Valjean Paris’te rahibe yetiştiren bir manastırda bahçıvanlık işi bulur. Cossette de burada eğitim görecektir. Artık baba-kız olmuşlardır. Valjean ve cossette sekiz sene mnastırda kaldıktan sonra ayrılırlar ve bir eve yerleşirler. O günlerde Paris’te kargaşa hakimdir. Şehir sokak çetelerinin hakimiyeti altındadır. Bu çetelerden birisi de Thenardier ve karısının başında bulunduğu bir çetedir. Cossette için Valjean’dan yüklü miktarda para alan Thenardier, Valjean’dan daha fazla para almak amacıyla ona pusu kurar. Fakat, Valjean’ı o günlerde tanımayan ve Paris’e atanmış olan Javert kurtarır. Thenardier’lerin kızı Eponine genç bir öğrenci olan Marius’a âşıktır. Marius ise Cosette’e âşıktır ve onu bulmak için Eponine’den yardım ister. Bu sırada, idealist düşüncelere sahip bir grup öğrenci politik bir toplantı yapmaktadır. Amaçları General Lamarque’ın ölümü üzerine patlak vereceğinden emin oldukları ihtilalin hazırlığını yapmaktadırlar. General’in ölüm haberinin duyulması ile birlikte öğrencilerin lideri olan Enjolras ve öğrenciler, ayaklanmaya destek vermek üzere sokaklara dökülürler.
Marius ise sürekli parkta gördüğü ama bir türlü konuşamadığı Cosette’in aşkından kendini kaybetmiş durumdadır. Cosette’in aklında da âşık olduğu Marius’tan başka bir şey yoktur. Valjean kızındaki bu değişikliğin farkındadır. Eponine, Marius’a aşık olmasına rağmen ona yardım eder. Ayrıca babasının çetesinin Valjean’ın evini soymalarını da engeller. Valjean, Javert’in kendilerine çok yaklaştığının farkındadır. Kurtulmak için ülkeden ayrılmaktan başka çareleri yoktur. Cosette ve Marius tekrar birbirlerinin göremeyecekleri düşüncesiyle ayrılırlar.
Marius, henüz Paris’ten ayrılmayan Cossette’e Gavroche ile bir mektup gönderir fakat mektuba Valjean el koyar. Valjean, ayaklanma sırasında Marius’a zarar gelmemesi amacıyla barikata katılmaya karar verir. Barikat kurulmuş ve öğrencilerle polis arasında çatışma başlamıştır. Gavroche, bir öğrenci gibi aralarına sızan Javert’i bir polis casusu olarak teşhir eder. Eponine çatışmalar sırasında vurulmuş ve hayatını kaybetmiştir. Marius’u aramak üzere barikata gelen Valjean yaklanmış olan Javert’i görür. Kendisine Javert’i öldürme fırsatı verilir ama O Javert’i serbest bırakır.
Ertesi gün öğrencilerin cephaneleri artık çok azalmıştır. Çatışma alanında cephane bulabilmek için koşturan Gavroche vurulur. İsyancıların hepsi, liderleri Enjolras da dâhil olmak üzere öldürülmüştür. Baygın durumda olan Mairus ise Valjean tarafından kurtarılır. Valjean, Mairus’u da alarak kanallara kaçar. Mairus’un kurtulabilmesi için hastaneye gitmesi şarttır. Valjean, hayatını bağışladığı Javert’in kendisine yardım edeceği umuduyla kanallardan çıkar. Zaten yardım isteyecek başka kimsesi de yoktur. Javert’i bulan Valjean, Mairus’un hastaneye götürülmesi için yalvarır. Çok katı bir adalet anlayışı olan Javert, Valjean’ın merhameti karşısında darmadağın olur ve Seine nehrine atlayarak intihar eder.
Cosette’in bakımı sayesinde iyileşen Mairus, kurtarıcısının kim olduğunu henüz bilmemektedir. Valjean, geçmişiyle ilgili tüm gerçekleri Marius’a anlatır. Cosette’le Marius’un evliliğinin ardından onların güvencesi açısından uzaklarda olmasının daha iyi olacağı konusunda ısrar eder. Marius ve Cosette’in düğününden sonra Thenardier’ler Marius’a şantaj yapmaya çalışırlar. Thenardier, Cosette’in babasının bir katil olduğunu söyler. Kanıt olarak ise barikatların düştüğü gece kanallardaki cesetlerin birinden çaldığı yüzüğü gösterir. Oysa bu yüzük Marius’un yüzüğüdür. Marius, kendisini kurtaran kişinin Valjean olduğunu anlar. Marius ve Cosette ölmek üzere olan Valjean’dan hayat hikâyesini öğrenirler. Valjean ise Cossette’i böyle mutlu olarak son kez görmenin mutluluğuyla hayata gözlerini yumar.
Yoksul bir köylü olan Jean Valjean, hırsızlık nedeniyle kürek cezasına çarptırılmış ve 19 yıllık kürek mahkumiyetinin bitmesinin ardından şartlı olarak tahliye edilmiştir. Toplumdan dışlanmış olan Valjean’a sadece Digne kasabasının piskoposu iyi davranır. Fakat Valjean, piskoposun gümüş yemek takımlarını çalarak kendisine iyi davranan adama ihanet eder. Polis tarafından yakalanan Valjean’a yine piskopos yardım eder ve polislere yalan söyleyerek kendisini kurtarır. Piskoposun yemek takımlarını kendisine hediye etmesi Valjean’ı çok şaşırtır. Piskoposun iyiliklerinden çok etkilenen Valjean kasabadan ayrılır ve yeni bir hayata başlar.
Adını Monsieur Madeleine olarak değiştiren Valjean, piskoposun hediye ettiği yemek takımlarını satarak bir iş kurar. Üretimde yaptığı yeniliklerle fabrikasını büyütür ve kısa sürede zengin olur. İnsanlara yaptığı iyilikler ve yardımlar ile herkesin sevgi ve saygısını kazanır, kasabanın belediye başkanı olur. Valjean’ın fabrikasında çalışan Fantine adlı genç bir kadının gayrimeşru bir çocuğu vardır. Bu durumdan rahatsız olan diğer çalışanların baskısı sonucunda ustabaşı, Fantine’yi işten çıkartır. Fantine kızına bakabilmek ve ilaç alabilmek için her şeyini satar ve sonunda fahişelik yapmak zorunda kalır. Bie müşterisiyle kavga eden Fantine, polis müdürü Javert tarafından yakalanır. Tam bu sırada belediye başkanı Valjean olaya müdahale eder ve çok kötü durumda olan genç kadının hastaneye götürülmesini sağlar. Bu sırada başka bir olay daha meydana gelir ve Valjean, bir arabanın altında kalan bir adamı tek başına kurtarır. Bu olay, polis müdürü Javert’te, belediye başkanının, uzun süredir peşinde olduğu Jean Valjean olabileceği şüphesini doğurur. Halbuki Javert, kısa bir süre önce Valjean’ın yakalandığı haberini almıştır. Suçsuz bir insanın hapse gireceğini öğrenen Valjean, duruşma günü mahkemeye gider ve her şeyi itiraf eder. Bu durum mahkemede şaşkınlık yaratır, Valjean da fırsattan yararlanarak kaçmayı başarır.
Kasabaya dönen Valjean, hastanede olan Fantine’yi ziyaret eder ve kızına bakacağına söz verir. Bu sırada Javert de hastaneye gelir, fakat Valjean polisi atlatmayı başarır. Çok kötü durumda olan genç kadın Fantine, Javert’i karşısında görünce korkusundan hayatını kaybetmiştir. Javert’ten kurtulmayı başaran Valjean ise bir süre sonra yakalanır ve ömür boyu kürek cezasına çarptırılır. Buradan da kurtulmayı başaran Valjean, Fantine’nin kızını bulmaya karar verir. Fantine, kızı Cossette’yi bakmaları için Thenardier’lere vermiş ve her ay para göndermiştir. Valjean, Thenardier’lere bir miktar para verir ve kızı alır, birlikte Paris’e giderler.
Valjean Paris’te rahibe yetiştiren bir manastırda bahçıvanlık işi bulur. Cossette de burada eğitim görecektir. Artık baba-kız olmuşlardır. Valjean ve cossette sekiz sene mnastırda kaldıktan sonra ayrılırlar ve bir eve yerleşirler. O günlerde Paris’te kargaşa hakimdir. Şehir sokak çetelerinin hakimiyeti altındadır. Bu çetelerden birisi de Thenardier ve karısının başında bulunduğu bir çetedir. Cossette için Valjean’dan yüklü miktarda para alan Thenardier, Valjean’dan daha fazla para almak amacıyla ona pusu kurar. Fakat, Valjean’ı o günlerde tanımayan ve Paris’e atanmış olan Javert kurtarır. Thenardier’lerin kızı Eponine genç bir öğrenci olan Marius’a âşıktır. Marius ise Cosette’e âşıktır ve onu bulmak için Eponine’den yardım ister. Bu sırada, idealist düşüncelere sahip bir grup öğrenci politik bir toplantı yapmaktadır. Amaçları General Lamarque’ın ölümü üzerine patlak vereceğinden emin oldukları ihtilalin hazırlığını yapmaktadırlar. General’in ölüm haberinin duyulması ile birlikte öğrencilerin lideri olan Enjolras ve öğrenciler, ayaklanmaya destek vermek üzere sokaklara dökülürler.
Marius ise sürekli parkta gördüğü ama bir türlü konuşamadığı Cosette’in aşkından kendini kaybetmiş durumdadır. Cosette’in aklında da âşık olduğu Marius’tan başka bir şey yoktur. Valjean kızındaki bu değişikliğin farkındadır. Eponine, Marius’a aşık olmasına rağmen ona yardım eder. Ayrıca babasının çetesinin Valjean’ın evini soymalarını da engeller. Valjean, Javert’in kendilerine çok yaklaştığının farkındadır. Kurtulmak için ülkeden ayrılmaktan başka çareleri yoktur. Cosette ve Marius tekrar birbirlerinin göremeyecekleri düşüncesiyle ayrılırlar.
Marius, henüz Paris’ten ayrılmayan Cossette’e Gavroche ile bir mektup gönderir fakat mektuba Valjean el koyar. Valjean, ayaklanma sırasında Marius’a zarar gelmemesi amacıyla barikata katılmaya karar verir. Barikat kurulmuş ve öğrencilerle polis arasında çatışma başlamıştır. Gavroche, bir öğrenci gibi aralarına sızan Javert’i bir polis casusu olarak teşhir eder. Eponine çatışmalar sırasında vurulmuş ve hayatını kaybetmiştir. Marius’u aramak üzere barikata gelen Valjean yaklanmış olan Javert’i görür. Kendisine Javert’i öldürme fırsatı verilir ama O Javert’i serbest bırakır.
Ertesi gün öğrencilerin cephaneleri artık çok azalmıştır. Çatışma alanında cephane bulabilmek için koşturan Gavroche vurulur. İsyancıların hepsi, liderleri Enjolras da dâhil olmak üzere öldürülmüştür. Baygın durumda olan Mairus ise Valjean tarafından kurtarılır. Valjean, Mairus’u da alarak kanallara kaçar. Mairus’un kurtulabilmesi için hastaneye gitmesi şarttır. Valjean, hayatını bağışladığı Javert’in kendisine yardım edeceği umuduyla kanallardan çıkar. Zaten yardım isteyecek başka kimsesi de yoktur. Javert’i bulan Valjean, Mairus’un hastaneye götürülmesi için yalvarır. Çok katı bir adalet anlayışı olan Javert, Valjean’ın merhameti karşısında darmadağın olur ve Seine nehrine atlayarak intihar eder.
Cosette’in bakımı sayesinde iyileşen Mairus, kurtarıcısının kim olduğunu henüz bilmemektedir. Valjean, geçmişiyle ilgili tüm gerçekleri Marius’a anlatır. Cosette’le Marius’un evliliğinin ardından onların güvencesi açısından uzaklarda olmasının daha iyi olacağı konusunda ısrar eder. Marius ve Cosette’in düğününden sonra Thenardier’ler Marius’a şantaj yapmaya çalışırlar. Thenardier, Cosette’in babasının bir katil olduğunu söyler. Kanıt olarak ise barikatların düştüğü gece kanallardaki cesetlerin birinden çaldığı yüzüğü gösterir. Oysa bu yüzük Marius’un yüzüğüdür. Marius, kendisini kurtaran kişinin Valjean olduğunu anlar. Marius ve Cosette ölmek üzere olan Valjean’dan hayat hikâyesini öğrenirler. Valjean ise Cossette’i böyle mutlu olarak son kez görmenin mutluluğuyla hayata gözlerini yumar.